BİZE ULAŞIN
tr

Oral Diagnoz (İlk Muayene) ve Radyoloji

Oral Diagnoz Nedir?

İyi ve doğru bir tedavi, ancak doğru bir tanı ile mümkün olur. Diş hekimliğinde tanı için yapılan girişimler, ‘oral diagnoz’ adını alır. “Ağız içi ve dışındaki tüm problemleri belirlemek, aralarındaki farkı ayırt etmek oral diagnozun konusudur.

Oral Diagnoza Neden İhtiyaç Duyulur?

Oral diagnoz sadece diş hekimliği değil, sistemik hastalıklar açısından da büyük önem taşır. Öyle ki, ağız içi ve dışı bazı bulgular, sistemik hastalıkların habercisi olabilir. Örneğin; bazı dermotolojik hastalıkların ilk belirtisi ağızda başlar.

Dişleri fırçalarken diş etinin kanaması, bir diş eti hastalığının;
Sıcak veya soğuk hassasiyeti, diş çürüğünün;
Çiğnemede yaşanan güçlük; diş eksikliğinin, ağrılı dişin, uyumsuz protezlerin, çene ekleminde ya da çiğneme kaslarında problemlerin belirtisi olabilir.
Oral Diagnoz Süreci Nasıl İşler?

Muayenenin ilk aşamasında hastalarımıza genel sağlıkları ile ilgili bilmemiz gereken önemli bir durumları, sürekli doktor kontrolünde olmalarını gerektiren bir hastalıkları olup olmadıkları ve düzenli kullandıkları ilaçları sorarız. Bu genel sağlıkla ilgili hikayenin sorgulanması, hastaların diş tedavileri sırasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlara karşı bizlerin gerekli tedbirleri almamız açısından çok önemlidir. Tedavi sırasında yapılacak uygulamaları ve kullanılacak ilaçların seçimini hastalarımızın sağlığına uygun olarak muayene sırasında edinilen bu bilgiler doğrultusunda düzenleriz.

Muayenenin ikinci aşamasında hastalarımızdan gerekli radyografileri isteriz. Radyolojik muayeneyi de tamamlandıktan sonra hastamız için uygun olan en iyi tedavi planını belirleriz.

Hastalarımıza planlanan tedavi ile ilgili değişik alternatifleri, avantaj ve dezavantajları ile detaylı olarak anlatır ve tedavilerin öncelik sırasına göre ilgili uzman hekimlere yönlendiririz.

İyi bir muayene ve tedavi planı yapılmadan başlanılan tedaviler, başarısızlıkla sonuçlanacağı gibi uzun ömürlü olamaz ve hastamızın sağlık, zaman ve ekonomik kaybına sebep olur.

İyi Bir Diagnoz Nasıl Yapılır ?

İyi bir oral diagnoz; ağız içi, ağız dışı ve radyolojik muayene ile yapılır.

Ağız dışı muayene, ağız ve çevresindeki dokuları (yüz, çeneler, çene eklemi, dudaklar, burun, boyun, çene ucu v.s.) kapsar.

Ağız içi muayenede; dişler, sistematik bir sırayla incelenir. Diş eti çekilmesi, plak, diş taşı birikimi, fistül varlığı, mobilite, çürük, uyumsuz restorasyonlar, çapraşıklık, renk, sayı ve şekil bozuklukları açısından değerlendirilir. Dişlerin tek tek muayenesinin ardından, kapanış ve çenelerin birbirleriyle olan ilişkileri açısından da muayene edilir.

Radyolojik muayene; ağız içi hastalıkların özellikle diş ve çene kemiği gibi sert doku ile ilgili durumların teşhisinde yardımcı olan dental radyografiler yani diş filmleridir.

Elde edilen radyolojik bulgularla da desteklenen tüm problemlerin tespitinin ardından, alternatif tedavi planları çok rahatlıkla belirlenmiş olur. Kısaca, başarılı ve bilinçli bir tedavi yaklaşımı ancak tam ve doğru yapılan oral diagnoz sonrası sağlanabilir.

Radyoloji ( Diş Filmi) Çeşitleri

1- Dijital Panoramik Röntgen

Tüm dişlerin ve çene kemiğinin daha az ışın kullanılarak birlikte görüntülendiği bir röntgen çeşididir. Panoramik röntgen ile tespit edilemeyen ara yüz çürükleri, kronik lezyonlar, gömük dişler, periodontal dokulardaki sorunlar (kemik yıkımları), çene kemiklerindeki oluşumlar, taşkın dolgular, çocuklarda ise bunlara ek olarak daimi dişlerin konumu, köklerin oluşumu ve süt dişi köklerinin rezorbsiyonu değerlendirilir. Dijital olması, görüntü kalitesini artırmakta ve kişinin aldığı radyasyon miktarını belirgin şekilde azaltmaktadır

2- Dijital Radyografi- Periapikal Röntgen (RVG)

Muayenede fark edilemeyen çürük, kök kanalındaki problemler röntgenler yardımıyla kolaylıkla tespit edilebilir. Özellikle travma geçiren dişlerde o anda ve belirli aralıklarla alınan periapikal röntgenler, dişin, kökün ve çevresinin durumu hakkında detaylı bilgi verir.

3- Bilgisayarlı Tomografi (BT, CT)

Bu yöntemde ağız bölgesinden enine kesitler de alınabilmekte ve bu sayede dişlerin veya patolojik oluşumların çevre dokularla ilgili komşulukları 3 düzlemde de incelenebilmektedir. 3 boyutlu tomografi ile hastalarımızda var olan;

Kemik erimeleri,
Anatomik oluşumlar,
Patolojik durumlar (kist, tümör vb.) çok net bir şekilde görülür.
Bu da gömülü 20 yaş dişinin çekim kararı, yerleştirilecek implantın çapı, boyu ve konumu gibi tedavi planlamamızı ve cerrahi yaklaşımımızı belirlemede önemli rol oynar.

Hamile Hastalar Radyografi Çektirebilir mi?

Diş hekimliğinde kullanılan radyografi cihazlarının yaydığı radyasyon miktarı çok düşük olup insan sağlığını tehdit edecek seviyede olmamasına karşın, özellikle hamileler veya hamilelik şüphesi olanlardan, acil tıbbi endikasyon ve doktor talebi dışında radyografi alınmaz. Ancak, çok zorunlu ise radyografi alınabilir. Gereksiz radyografilerden kaçınılmalıdır.
Hamilelerin radyoloji kliniğine girerken, mutlaka kurşun önlük giymesi gerekir.

Radyolojide Kullanılan x-ray Işını Zararlı Mıdır?

Bir panoramik radyografi çekimi sırasında alacağınız radyasyon miktarı, nükleer teknolojilerden kullanılan radyo aktif madde üreten radyon değil, sentetik radyasyondur. 4 saat bilgisayar karşısında oturmak, güneşli bir günde dışarıda dolaşmakla alacağınız miktara eşittir.
Radyografi alınırken giyilmesi gereken kurşun yelek diğer organ ve dokuların gereksiz x-ışını almasını engeller. Bu önlem genel bir radyoloji kuralıdır.