BİZE ULAŞIN
tr

Çene Eklemi Hastalıkları

Çene eklemi hastalıkları ifadesi, çene eklemi ve çiğneme kaslarından kaynaklanan rahatsızlıkların genel bir tanımlamasıdır. Temporomandibular hastalıklar olarak da adlandırılmaktadır. Toplumda oldukça sık rastlanmakla beraber, yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır.

Normal koşullarda çiğneme sistemi sağlıklı bir haldeyken, sebep olarak düşündüğümüz olay gerçekleşirse, kişisel toleransa bağlı olarak olay tolere edilebilir ve herhangi bir olumsuzluk oluşmaz veya herkeste farklı olan tolerans düzeyi aşılır ve hastalık belirtileri ortaya çıkar. Bu düzey kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Örneğin diş sıkma veya gıcırdatma çene eklemi rahatsızlıklarının başlıca sebeplerden biri olmasına rağmen, bu durum bazı kişilerde ciddi problemler yaratırken, bazı kişiler bunun farkında bile olmayabilir.

Bu hastalıklar çok genel olarak, çiğneme kasları ve çene eklemi hastalıkları olmak üzere 2 grupta incelenirler. Ortaya çıkan olumsuzluklar sadece bu 2 alanı ilgilendirmeyebilir. Baş boyun kasları ve dişler gibi çevre dokuları da içine alabilmektedir.

Çene eklemi hastalıklarında kişisel yatkınlık, anatomik özellikler, sistemik bazı durumlar da göz önünde tutularak, en büyük sebebin travma olduğu düşünülür. Travma ile ifade edilen, ekleme gelen aşırı yüktür. Çene ve yüz bölgesine alınan bir darbe, ağzın uzun süre açık kalması, ağzın çok açılması, hatalı yapılan ağız için restorasyonlar, diş sıkma ve gıcırdatma gibi parafonksiyonlar travmaya verilecek örneklerdendir.

Bu hastalıkların belirtileri; çene hareketleri veya dinlenme esnasında ağrı, ağız açıklığında kısıtlılık, ağzın açılma esnasında çenenin bir tarafa kayması veya S çizmesi ve eklem bölgesinden yani kulağın hemen ön bölgesinden gelen seslerdir. Bu belirtiler hafif de olabilir, hastanın yemek yeme ve konuşmasını zorlaştıracak kadar şiddetli de olabilirler.

Bu hastalıkların tedavisi kişiden kişiye farklılık gösterir. Doğru tedavi için doğru tanı çok önemlidir. Bu sebeple öncelikle anemnez dediğimiz hastalığın hikayesi dikkatlice dinlenir. Klinik muayene yapılır ve gerekli görülürse, görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Bunlar; konvansiyonel radyografik teknikler, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemeleridir.

Diş hekiminin yanı sıra, hem tanı hem de tedavi açısından bazı hastaların KBB uzmanları, fizik tedavi uzmanları, psikiyatrist gibi tıp doktorlarına da yönlendirilmesi gerekebilir.

Tedavisinde bilgilendirme ve önerilerden, cerrahi operasyonlara kadar birçok yöntem vardır. Bu yöntemler birlikte veya tek başına uygulanabilir. Tedaviler; geri dönüşümlü ve geri dönüşümsüz olarak 2 başlıkta incelenebilir.

1-Geri Dönüşümlü Tedavi:

Bilgilendirme, ilaç tedavisi, oklüzal splint tedavisi, fizik tedavi ve psikiyatrik destek tedavisidir. İlaç tedavisinde, antienflamatuar ve kas gevşeticiler önemli bir yer tutar. Yine analjezikler, lokal anestezikler ve bazı grup antidepresanlar kullanılan ilaçlardandır. Fizik tedavi uygulamaları; birtakım egzersizleri ve fizik tedavi tekniklerini içerir ve fizik tedavi uzmanlarınca yönlendirilir.

2- Geri Dönüşümsüz Tedavi:

Dişlerin karşılıklı ilişkilerinin düzenlenmesi ve cerrahi girişimlerdir.

Bu hastalıklarda diş hekimlerinin en önemli rolü Okluzal tedavidir. Ağza uygulanan ve okluzal splint olarak isimlendirilen bir aparey ve dişlerin karşılıklı ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik uygulamaları ifade etmektedir.

Okluzal splintler çene eklemi hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Genellikle sert akrilikten yapılırlar. Alt veya üst çeneye uygun olarak hazırlanmakla birlikte, üst çeneye yapılması daha çok tercih edilmektedir. Dişlerin tüm çiğneyici ve kesici yüzeylerini kaplarlar ve hasta tarafından takılıp çıkarılabilirler. Dişler üzerinde herhangi bir işlem yapılmaz. Tedavi 2 ile 6 ay arasında değişmektedir. Eğer hastada diş sıkma veya gıcırdatma gibi bir parafonksiyon varsa, bu süre daha da uzatılabilir.

Çeşitli tipleri mevcuttur. En yaygını gece kullanılan stabilizasyon splintidir. Amaç;

Çene ekleminin fonksiyonunu arttırmak,
Çiğneme sistemi fonksiyonlarını geliştirmek,
Anormal kas aktivitelerini azaltmak,
Dişleri aşınmadan ve travmatik kuvvetlerden korumaktır.
Geri dönüşümlü olması açısından başlangıç tedavisinde önemli bir yer tutmaktadırlar.

Bu hastalıklarda hastanın rahatsızlığı çok basit bir sebepten kaynaklanıp, ilerleme göstermeden kolayca çözümlenebileceği gibi, olay uzadıkça ve müdahale geciktikçe tedavi, hasta ve hekim açısından daha komplike ve sorunlu hale gelebilmektedir. Bu sebeple, çene eklemi hastalığı olduğu düşünülen kişilerin bu konuda uzman bir hekim tarafından vakit kaybetmeden değerlendirilmeleri önerilmektedir.