En yakışan, en uygun olan ölçü. Dişlerin boyutlarını elde ettikten sonra , hastamıza kişilik analizi yapıyoruz. Bu analiz sonucunda, kişinin ağırlıklı karakter özelliklerini tespit ediyoruz. Bu özelliklere göre de dişin formuna ve yüzey özelliklerine karar veriyoruz. Bu iki teknik ile ortaya çıkan tasarım artık, hastamızı hem matematiksel hem de duygu durumu olarak en iyi yansıtan kişiye özel bir sonuç oluşturuyor. Ürettiğimiz bu ilk modele MOCAP diyoruz. Böylece, hastamızla ilk karşılaşmamızdan ortalama bir gün sonra uyguladığımız mocap ile, en son görüntünün nasıl olacağı görülebilmiş oluyor.
Mocap görüntüsünde hastamız ile hemfikir olduktan sonra, asıl porselenlerin üretim safhası başlıyor. Bunun için mocaplı dişleri dijital olarak tarıyoruz. Ardından da uygulama yapılacak dişleri. Bilgisayar ortamında mocap uygulamasını birebir porselenlere taşıyoruz.
Bu uygulamanın geleneksel yöntemlere olan üstünlüklerini sıralarsak;
A) yüz şekline uyan en ideal oranlara ulaşabilmek
B) ağırlıklı duygu durumunu, porselenlere taşıyabilmek
C) daha dişlere hiç dokunmadan, bitim halini, ağızda gösterebiliyor olmak
D) daha kısa zamanda, daha iyi bir sonuç
E) diş kesimine ve dişte büyük aşındırmaya gerek olmaması
Sonuç, Gülüş tasarımı yöntemi ile daha genç, daha dinamik ve samimi yeni bir gülüşe sahip olmak.