CONTACT US
en

Diş Hekimi Fobisi

Diş hekimi fobisi nedeniyle diş hekiminden kaçan kişiler ileri boyutta ağız ve diş sağlığı sorunları yaşayabilirler. Çürükler, diş eti hastalıkları, diş taşları gömük dişler, kırık restorasyonların yumuşak dokularda yol açacağı ağız içi yaralar gibi birçok sorun ile karşılaşabilirler. Peki nedir bu korkunun sebebi ve nasıl bu durumu nasıl yönetebiliriz? Bu yazımızda biraz bunlardan söz etmek istiyorum. Türkiye’de yaşayan çocukların %80 -%90’ı diş hekiminden korkuyor.

Bunun kökeninde; anne- babalardan duyulan yanlış ve eski tecrübeler, doktor ve iğne fobisi, bilgisizlik, diş hekimi muayenehanesinde karşılaşılan sesli ve çocuğun daha önceden görmeyip kendisine zarar verebileceğini düşündüğü bir takım cihazlar, güvensizlik bu nedenlerden birkaçıdır.

Bu oran dünya üzerindeki yetişkinlerde %10 seviyelerindedir. Demek ki sadece çocuklarla ilgili bir durum değil. Erişkin bir bireyin daha önceki yıllarda yaşadığı kötü deneyimler, kulaktan dolma yanlış bilgiler, çalışma yöntemlerinin bilinmemesi ve düzenli ağız kontrollerinin yapılmaması nedeniyle takip eksikliği yetişkinlerin de korkularını yenemediklerini göstermektedir. Yaşanan bu korkuların altında eskiden zor imkanlarla diş tedavisi yapılıyor olmasının da rolü vardır. Ancak şu anda bu yöntemler daha gelişmiş cihazlar ve lokal anestezi teknikleri ile çoğunlukla ağrısız bir şekilde uygulanabilmektedir.

Diş hekimi korkusu yaşayan bazı kişilerde kalp çarpıntısı ve mide bulantısı gibi fiziksel etkiler de görülür. Hekim ve asistanı bu durumu fark ederek hastayı rahatlatmak için zaman ayırmalıdır. Bu hastalarda ilk seans tanışma olarak kabul edilip tedaviler ikinci seansa bırakılmalıdır. Gerekirse hastayı takip eden genel tıp hekiminden de konsültasyon alınabilir.

Çocuk veya yetişkin fark etmeksizin diş hekimi korkusu yaşayan bir kişi ve hekim arasında güvenli bir bağ kurulmuşsa ilk müdahale sonrası hasta kendini daha rahat hissedecektir. Bu güven, korkulacak bir şey olmadığını fark ettirerek sonraki diş tedavi sürecinin de rahat geçmesini sağlayacaktır. Hasta, lokal anestezinin de etkisiyle konforlu, ağrısız bir tedavi seansı geçirdiğinde artık doktoruna tam olarak teslim olacak ve bir sonraki randevusunda koltuğa çok daha rahat oturacaktır. Diş hekiminin hasta ile arasında mizah içeren konuşmaları, günlük sohbetleri de hastanın rahatlamasına yardımcı olur.

Hastalarımız çevrelerinden duydukları diş hekimi ile ilgili kötü tecrübeleri ve söylentileri çok fazla büyüterek diş hekimine gitme süreçlerin aksatabilmektedir. Oysa bu hikayeler çoğunlukla karşı taraftaki kişinin bazen durumu zihninde büyüterek farklı yansıttığı olaylardır. Ayrıca herkesin ağız durumu, ağrı eşiği birbirinden farklıdır. Diş hekimi deneyimi oldukça kişisel ve bir diğer kişininkine benzemeyen bir yoldur. Çünkü herkesin olaylara yaklaşımı farklı olduğu için bu durum diş hekimi deneyimini de etkiler. Hastanın bunu anlamasına yardımcı olmak da diş hekiminin görevidir.

Olumsuz tecrübeler de bu korkuyu ne yazık ki körükler. Lokal anestezi sonrası tam uyuşmama, hatalı restorasyonlar, kanal tedavisi ile ilgili yanlış bilgiler, zor çıkarılan eski kuronlar hastanın hafızasından kolay kolay silinmeyebilir. Olumsuz deneyimi yaşayan kişi bu durumun üstesinden, güvenebileceği bir hekim ile tanışarak çok daha rahat şekilde gelebilir. Bu durumda şunu diyebiliriz ki hasta- hekim güven ilişkisi çok önemlidir. Dürüst, güvenilir, hasta psikolojisinden anlayan, deneyimli, hastaya yeterince zaman ayıran, güncel gelişmeleri yakından takip eden, insancıl, hijyen kurallarına uyan, teknik donanıma önem veren bir diş hekimi ile yoluna devam eden hasta tedavi sürecine çok kolay uyum sağlayacaktır.

Tüm aile bireylerinin bir nevi aile hekimi gibi aynı diş hekiminden hizmet almaları da güven oluşturmada etkili olabilir. Aile diş hekimi gerekli gördüğünde vakayı uzman bir diş hekimine yönlendirerek hastanın en ideal tedavi görmesini sağlayabilir.

Eskiden korku üzerine kurulan kültürün üyeleri olarak, “Yaramazlık yaparsan seni dişçiye götürürüm.” gibi söylemleri sık duyardık. Bu gibi söylemler bilinçaltında korkuyor neden olmaktadır. Böyle durumlarda aile desteği de özellikle çocuk hastalarda çok önemlidir. Olumlu, merak uyandırıcı cümleler ile diş hekimine gitmeleri desteklenebilir. Fobisi olan hastayı kazanmak ve sağlıklı dişlere kavuşturmak, uzun yıllar düzenli kontroller ile devam eden bir ilişki kurmak zor gibi görünse de imkansız değil!

Herkese fobisiz, sağlıklı ve mutlu gülüşlü bir hafta dilerim.

Diş Hekimi Zehra Hülya Serük