BİZE ULAŞIN
tr

Diş Hassasiyeti Sebepleri ve Çözüm Yöntemleri

- Diş hassasiyeti; ani sıcaklık değişikliklerine ya da kimyasal uyaranlara karşı oluşan keskin ve geçici ağrı olarak tanımlanabilir. Hassasiyetin ortaya çıkmasının en önemli nedeni, dişin canlı kısımlarının açığa çıkmasıdır.

Normalde dişlerimizin ağız boşluğuna bakan kısmı mine olarak adlandırılan çok sert ve yalıtkan bir doku ile kaplıdır. Kök kısmı ise kemik ve diş eti ile örtülmüştür. Böylece dişlerimiz dış etkenlere karşı yalıtılmış bir şekilde bulunmaktadır. Bu koruyucu dokulardan birinin kaybı dişlerimizde hassasiyete neden olur.

Bu dokularda oluşan kayıpların nedenlerini sıralayacak olursak:

Hatalı ve Sert Diş Fırçalama: Dişlerimizi fırçalarken aşırı basınç uygulamak ya da sert diş fırçaları kullanarak fırçalamak mine ve diş etinde kayıplara neden olur. Bu aşınmış bölgelerde hassasiyet problemleri sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Diş Gıcırdatma: Strese bağlı olarak genelde uykuda gözlemlenir. Özellikle çene eklemi ve dişler üzerinde ciddi problemlere neden olur. Dişler üzerindeki etkisi; dişlerimizin üzerine gelen aşırı yük sebebiyle oluşan mine kaybıdır. Kimi zaman bu yük o kadar fazla olur ki dişlerde çatlaklar hatta kırıklar oluşmaktadır. Bütün bu olumsuz etkilerin sonucu diş hassasiyeti ortaya çıkmaktadır.
Diş Eti Hastalıkları: Diş etlerinde oluşan rahatsızlıkların sonucu olarak kök yüzeyini saran kemik ve diş eti dokularında kayıplar oluşur. Bu kayıplar hassas kök yüzeylerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Mine Yapısının Bozulması (Demineralizasyon): Diş minesindeki mineral içeriğinin azalmasıyla ortaya çıkan bir problemdir. Diş minesi bozulmaya başladığında diş daha hassas hale gelmektedir. Şekerli ve asitli besinler bu problemin en önemli sebebidir.
Diş Çürükleri: Diş çürükleri çoğu zaman sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Ağız içinde görünür duruma gelmeden önce çoğu zaman hassasiyet ile kendilerini belli ederler.
Tedavi Yöntemleri

Tedavide asıl amaç kaybedilmiş dokunun yerine konulmasıdır. Fakat bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bu durumda hassas bölgelerin hassasiyetinin azaltılması amaçlanmaktadır.

Dolgu: Ortaya çıkmış hassas alanların dolgu maddesiyle izole edilmesi işlemidir. Çürüklerde, küçük ve orta dereceli mine kayıplarında uygulanacak bir yöntemdir.
Kaplama(Kuron): Daha geniş madde kayıplarında dişi izole etmek için kullanılabilecek bir yöntemdir. Kaybedilmiş mine dokusunun değişik materyaller kullanılarak yerine konulması işlemidir.
Hassasiyet Gidericiler: Açığa çıkmış bölgelerin hassasiyetinin azaltılmasına yardımcı olmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Değişik materyaller kullanılarak klinikte ya da evde uygulanabilir. Bu tedavi yöntemi için hassasiyet giderici diş macunları sıklıkla kullanılmaktadır. Fakat bu kararı diş hekiminiz vermelidir. Çünkü hassasiyetin kaynağı tedavi yönteminin belirlenmesinde asıl belirleyicidir.
Kanal Tedavisi: Yukarıda saydığımız yöntemler başarısız olursa ve hassasiyet yaşam kalitenizi düşürüyorsa kanal tedavisi bir yöntem olarak düşünülebilir. Hassasiyet oluşan dişin içindeki canlı pulpa dokusu uzaklaştırılır böylece hassasiyet problemi giderilir.
Gece Plağı: Bruksizm olarak da bilinen diş gıcırdatma-sıkma hassas dişlerinize neden oluyorsa, diş hekiminiz gece uyurken bir ağız koruyucu plak takmanızı tavsiye edebilir. Gece plağı yalnızca hassas dişlerin neden olduğu ağrıyı azaltmaya yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yaşadığınız çene eklemi ağrılarını ve baş ağrılarını da hafifletebilir.
Masseter Botoks : Gece plağı kullanımına alternatif olarak günümüzde diş sıkma tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri botoks uygulamasıdır. Botoks, kasların yanlış kasılmasını düzenleyip, istemsiz ve güçlü kasılmasını engelleyerek diş sıkma alışkanlığını tedavi eder.
Diş hekiminizi düzenli bir şekilde her altı ayda bir ziyaret etmeniz çok önemlidir. Bu şekilde sadece ağız ve diş sağlığınızı korumakla kalmaz genel sağlığınızı da korumuş olursunuz.